Su tabiatta en çok bulunan, canlı yaşamının devamı ve Ebru sanatı için mutlak gerekli olan bir bileşiktir. Kimyasal formülü (H2O) çok sade gibi görünen, bazen asit bazen baz gibi davranabilen bir sıvıdır. Molekül yapısının basit olmasına karşılık fiziksel ve kimyasal çok karmaşık özellikler gösterir. En önemlilerinden biri bir çok maddeyi çözebilmesidir. Ebru sanatı suda çözülebilen kıvamlaştırıcı kitre ile, suda çözülmeyen toprak boyalar (metal oksitler) ile gerçekleştirir.
Kur'an-ı Kerim'e göre yaşam; hiçbir canlı yok iken genel olarak hayatın kaynağı olan ve semadan indirilen sudan yaratıldığından bahseder. Enbiya suresi 30. Ayette "her şeyin sudan yaratıldığını bilmiyorlar mı...?"
Furkan suresi ayet 54'te "O sudan bir şeyler yaratıp da onu soy sop yapandır, Rabbin (her şeye) kemali ile kadirdir." Başka bir ayette (Cin suresi 16. ayet) "Eğer onlar o yol üzerinde dosdoğru gitselerdi elbette onlara bol su içirirdik."
Hareket eden su pozitif iyonlar yaydığından insanlar üzerinde çok olumlu tesirler yaparlar. Deniz kıyısında veya akarsu kenarlarında huzur bulup kendimizi dinlenmiş hissederiz. Osmanlı evlerinde bulunan selsebillerin (Cennet'te bulunan bir çeşmenin adı) amacı budur. Hatta suyun çıkardığı ses de çok önemlidir. Terapi özelliği vardır. Eskiden darüşşifalarda mutlaka bir havuz ve fıskiye bulunurdu. Hastalar su ve sesinden tedavi olurlardı.
Ab-ru, Farsça su yüzü anlamına gelir. Ebru sanatının da en kısa tarifi budur. "Su yüzü resmi." Yoğunlaştırılmış su üzerinde yüzdürülen sığır ödül ile hazırlanmış boyalar, desenlendirildikten sonra, kağıda veya başka yüzeylere aktarılır. Ancak burada aktarılan, sadece boyarmaddeler değildir. Ebruzenin gönlünden gelen yansımadır. Çünkü amaç; boyalı veya renkli kağıt yapmak değil, ilahi güzelliğe yaklaşmaktır.
Birbiri içine geçmiş, ancak karışmamış, bakışla ayırdedilebilecek şekilde duran renk ve şekillerdir ebru.. Sanat olarak ebru, su üzerine serpiştirilen sıvı boyanın rasgele bezendiği şekillerin ve bu şekillere müdahele edilmesiyle meydana gelen figürlerin kağıda aktarılarak sergilenmesidir. Ebru sanatının diğer bir özelliği de geleneksel Türk el sanatlarından olmasıdır.
Birçok eski eserde süsleme amacıyla kullanılan ebru, geleneksel el sanatlarımızdan olmasına rağmen yakın zamana kadar unutulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı.Dünya çapında çeşitli milletler tarafından sahiplenmeye başlanmış, bazı ülkelerde ebru yapımı sırasında kullanılan malzemeleri üreten firmalar boy göstermişti
Kur'an-ı Kerim'e göre yaşam; hiçbir canlı yok iken genel olarak hayatın kaynağı olan ve semadan indirilen sudan yaratıldığından bahseder. Enbiya suresi 30. Ayette "her şeyin sudan yaratıldığını bilmiyorlar mı...?"
Furkan suresi ayet 54'te "O sudan bir şeyler yaratıp da onu soy sop yapandır, Rabbin (her şeye) kemali ile kadirdir." Başka bir ayette (Cin suresi 16. ayet) "Eğer onlar o yol üzerinde dosdoğru gitselerdi elbette onlara bol su içirirdik."
Hareket eden su pozitif iyonlar yaydığından insanlar üzerinde çok olumlu tesirler yaparlar. Deniz kıyısında veya akarsu kenarlarında huzur bulup kendimizi dinlenmiş hissederiz. Osmanlı evlerinde bulunan selsebillerin (Cennet'te bulunan bir çeşmenin adı) amacı budur. Hatta suyun çıkardığı ses de çok önemlidir. Terapi özelliği vardır. Eskiden darüşşifalarda mutlaka bir havuz ve fıskiye bulunurdu. Hastalar su ve sesinden tedavi olurlardı.
Ab-ru, Farsça su yüzü anlamına gelir. Ebru sanatının da en kısa tarifi budur. "Su yüzü resmi." Yoğunlaştırılmış su üzerinde yüzdürülen sığır ödül ile hazırlanmış boyalar, desenlendirildikten sonra, kağıda veya başka yüzeylere aktarılır. Ancak burada aktarılan, sadece boyarmaddeler değildir. Ebruzenin gönlünden gelen yansımadır. Çünkü amaç; boyalı veya renkli kağıt yapmak değil, ilahi güzelliğe yaklaşmaktır.
Birbiri içine geçmiş, ancak karışmamış, bakışla ayırdedilebilecek şekilde duran renk ve şekillerdir ebru.. Sanat olarak ebru, su üzerine serpiştirilen sıvı boyanın rasgele bezendiği şekillerin ve bu şekillere müdahele edilmesiyle meydana gelen figürlerin kağıda aktarılarak sergilenmesidir. Ebru sanatının diğer bir özelliği de geleneksel Türk el sanatlarından olmasıdır.
Birçok eski eserde süsleme amacıyla kullanılan ebru, geleneksel el sanatlarımızdan olmasına rağmen yakın zamana kadar unutulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı.Dünya çapında çeşitli milletler tarafından sahiplenmeye başlanmış, bazı ülkelerde ebru yapımı sırasında kullanılan malzemeleri üreten firmalar boy göstermişti