Hz.MUHAMMED çevresindeki tüm insanlara değer verirdi. O, insanlarla olan ilişkilerinde "Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık." (Tin sûresi, 4) ve "Ant olsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık." (İsrâ sûresi, 70) şeklindeki âyetleri dikkate almıştır.
Peygamberimiz çevresindeki insanların her birine ayrı ayrı o kadar güzel davranırdı ki her biri Peygamberimizin en çok kendisini sevdiğini düşünürdü.
Peygamberimiz birisi kendisine seslendiğinde, bütün vücuduyla o kişiye yönelerek cevap verir ve bu şekilde karşısındakini önemsediğini hissettirirdi.
Birisi kendisini bekliyorsa, namazını çabuk kılıp ara vererek o kişiyi dinler, daha sonra namazına devam ederdi.
Peygamberimiz savaşlarda bile düşmanlara karşı iyi davranılmasını emretmiştir. Savunmasız çocuk, kadın ve yaşlılara zarar verilmesini yasaklamıştır. Savaş esirleri arasında bulunan çocukları bile düşünmüş, esirler arasındaki buluğ çağına ermemiş çocukların annelerinden ayrılmamalarını emretmiştir.
Peygamberimiz insanlar arasında kadın, erkek, din, dil ve ırk ayrımı yapmaz, herkese karşı şefkatle davranırdı. Kimsenin incinmesini istemezdi. Açları doyurur, yetimlerle, öksüzlerle ve kimsesizlerle özel olarak ilgilenirdi. Yaşlıları ve hastaları ziyaret ederek onların sıkıntılarını paylaşırdı.
Yüce Allah Peygamberimizin insanlara karşı sevgi ve merhamet dolu oluşunu; "Ant olsun size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir, o size çok düşkün, müminlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir." (Tevbe sûresi 28) sözleriyle vurgulamıştır.
Peygamberimiz çevresindeki insanların her birine ayrı ayrı o kadar güzel davranırdı ki her biri Peygamberimizin en çok kendisini sevdiğini düşünürdü.
Peygamberimiz birisi kendisine seslendiğinde, bütün vücuduyla o kişiye yönelerek cevap verir ve bu şekilde karşısındakini önemsediğini hissettirirdi.
Birisi kendisini bekliyorsa, namazını çabuk kılıp ara vererek o kişiyi dinler, daha sonra namazına devam ederdi.
Peygamberimiz savaşlarda bile düşmanlara karşı iyi davranılmasını emretmiştir. Savunmasız çocuk, kadın ve yaşlılara zarar verilmesini yasaklamıştır. Savaş esirleri arasında bulunan çocukları bile düşünmüş, esirler arasındaki buluğ çağına ermemiş çocukların annelerinden ayrılmamalarını emretmiştir.
Peygamberimiz insanlar arasında kadın, erkek, din, dil ve ırk ayrımı yapmaz, herkese karşı şefkatle davranırdı. Kimsenin incinmesini istemezdi. Açları doyurur, yetimlerle, öksüzlerle ve kimsesizlerle özel olarak ilgilenirdi. Yaşlıları ve hastaları ziyaret ederek onların sıkıntılarını paylaşırdı.
Yüce Allah Peygamberimizin insanlara karşı sevgi ve merhamet dolu oluşunu; "Ant olsun size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir, o size çok düşkün, müminlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir." (Tevbe sûresi 28) sözleriyle vurgulamıştır.