Onlar emanetlerini ve ahidlerini yerine getirirler. " (Mü'minûn sûresi,
Verilen sözde durma konusunda islâm son derece titiz davranır, insanlar arası ilişkilerde güven unsurunun hâkim olması için yegâne çare, ahde vefadır. Bu güven olmadan sağlıklı bir toplum hayatı mümkün olamaz.
Bu duygunun toplum fertleri arasında bulunmaması, toplumun birlik ve beraberliğini etkiler. Bu özelliği kaybeden milletin varlığı çöker, huzuru bozulur. Allah öyle bir topluma rahmet nazarıyla bakmaz (Ra'd sûresi, 25).
Bu nedenle Mümin, verdiği sözde durmanın son derece önemli olduğunu kesin olarak bilir. Hele Allah'ın adını anarak, O'nun adına and içerek bir söz vermişse, sözünden asla caymaz. Sevgili met gününde üç çeşit insandan davacı olacağını, bunlardan ilkinin, "Allah adına and içen sonra da yemini bozan, verdiği sözü yerine getirmeyen" kimseler olduğu sözünü aklından çıkarmaz.(Buhari, İcare, 10)
Ahidlerin yerine getirilmesi; gerek Alah'ın bize teklif etmiş olduğu ahidleri, emirleri, nehiyleri ve gerekse bizim Allah'a veya Allah adına diğerlerine verdiğimiz ahidleri, meşru olan her tür sözleşmeleri yerine getirmemizi ifade eder. Bu nedenle İslâm'da verilen sözü tutmamak kesin olarak yasaklanmıştır.
Hiç şüphe yok ki bir müslümanın en belirgin özelliği sözünün eri ve dürüst olmasıdır. Nitekim bütün peygamberler Kur'ân'da bu özellikleriyle anlatılmışlardır: "Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim." (Şu'arâ suresi, 107, 125, 143, 162, 178)
Verilen sözde durma konusunda islâm son derece titiz davranır, insanlar arası ilişkilerde güven unsurunun hâkim olması için yegâne çare, ahde vefadır. Bu güven olmadan sağlıklı bir toplum hayatı mümkün olamaz.
Bu duygunun toplum fertleri arasında bulunmaması, toplumun birlik ve beraberliğini etkiler. Bu özelliği kaybeden milletin varlığı çöker, huzuru bozulur. Allah öyle bir topluma rahmet nazarıyla bakmaz (Ra'd sûresi, 25).
Bu nedenle Mümin, verdiği sözde durmanın son derece önemli olduğunu kesin olarak bilir. Hele Allah'ın adını anarak, O'nun adına and içerek bir söz vermişse, sözünden asla caymaz. Sevgili met gününde üç çeşit insandan davacı olacağını, bunlardan ilkinin, "Allah adına and içen sonra da yemini bozan, verdiği sözü yerine getirmeyen" kimseler olduğu sözünü aklından çıkarmaz.(Buhari, İcare, 10)
Ahidlerin yerine getirilmesi; gerek Alah'ın bize teklif etmiş olduğu ahidleri, emirleri, nehiyleri ve gerekse bizim Allah'a veya Allah adına diğerlerine verdiğimiz ahidleri, meşru olan her tür sözleşmeleri yerine getirmemizi ifade eder. Bu nedenle İslâm'da verilen sözü tutmamak kesin olarak yasaklanmıştır.
Hiç şüphe yok ki bir müslümanın en belirgin özelliği sözünün eri ve dürüst olmasıdır. Nitekim bütün peygamberler Kur'ân'da bu özellikleriyle anlatılmışlardır: "Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim." (Şu'arâ suresi, 107, 125, 143, 162, 178)