Mnela'nın Denizi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Mnela'nın Denizi

Yaradanına sevdalı yürekler...

Dareyn Dergisi 31. Sayı Yayında!
 
 
Allah'ın kahretmediğini görüp şaşırma!
Mühlet verdiğini düşün ve ürper!
 
 

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Yalnızlık! Senden eski, benden biri

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Yalnızlık! Senden eski, benden biri Empty Yalnızlık! Senden eski, benden biri Salı Eyl. 02, 2008 12:07 pm

Elam

Elam
Yönetici

Yönetici

Yalnızlık! Senden eski, benden biri Alone

Belki de sıradan genellemeler gerçeğin ta kendisi!
Belki de birçok şey bu kadar basit aslında!

Mesela…
Galiba…
İnsanlar ikiye ayrılıyor temelde…
Yalnız kalamayanlar ve yalnız kalabilenler.
Hep yalnızlıktan kaçanlar ve hep yalnızlığa kaçanlar.
Yalnızlığından gizliden gizliye nefret edenler ve gizli gizli yalnızlığı özleyenler.
Şu ömrümde hem yaşayarak hem de okuyup kavrayarak öğrendiğim o ki…
Bu ayrım aynı insanda zaman zaman görülen iki ayrı ruh hali falan değil.
İki farklı kişilik bu.
Ya öylesin, ya böyle!

***
Nereden geldim buraya?

Bir perşembe günü, Vatan’ın bir sayfasında, neden birdenbire yalnızlık konusuna girdin, diyeceksiniz…

Son zamanlarda yazılarımda ve televizyondaki bir iki programda yalnızlığın tatlarından ve yalnızken ki halimden hoşnut oluşumdan sanırım çok söz ettim.

Şimdi nereye gitsem, bana gönderilmiş hangi e-mektubu okusam “yalnızlık”tan söz açılıyor.

Ama yavaş yavaş fark ediyorum ki, herkes başka bir tarafından tutuyor yalnızlığı. Galiba hepimiz hayat karşısında o kadar körüz ki yalnızlığı da tuttuğumuz yerinden tanıyor, öyle tarif ediyoruz.

Bu bakımdan, yani yalnızlığı yüceltenlerden biri olarak birkaç şey daha söylemem, bazı yanlış anlamaları önlemem gerek diye düşünüyorum.

***
Bir… Yalnızlığa mahkûm olmak ya da mahkûm bırakılmak “yalnız olmak” değildir. Asla karıştırılmamalı.

İki… Başkalarıyla birlikte olmayı sevmiyorsan yalnızlığının değerini bilemezsin.

Üç… İncinmiş, çizik yemiş hassas ruhların nekahet için kuytulara kaçmaları başkadır, insanın kendi yalnızlığıyla dost olması başkadır.

Dört… Penceresi açık olmayan, içeri güneş sızmayan bir oda “hücre”dir; yalnızlığın sarayı değil. Hayat korkusuna yenilenleri yalnızlık düşkünleri sanmayın!

Beş… Yalnızlığın saltanatı sokaklarda, kalabalık meydanlarda sürülür. Ha… Bir de sessiz taraçalarda, alçakgönüllü balkonlarda ve (Nietzsche’ye selam olsun) soğuk, ıssız tepelerde yaşanır.

***
Bunları düşündüğüm bir gece…

Saat tam 01.03’te…

E-mektuplarımı da okuyabildiğim cep telefonum birdenbire titremeye başladı.

Baktım. Beni tatlı yalnızlığımdan çıkartıp başka güzelliklere taşıyıveren bir mektup…

İçinde Pinhani’nin son albümünde yer alan “Yalnızlık” şarkısının sözleri var.

Muhteşem sözler!

Sorun hiç entelektüelleştirmeden, laf kalabalığına getirmeden, tümüyle gündelik hayattan kalkarak nasıl bu kadar iyi anlatılır!

Şarkının sadece iki “dörtlüğü” nü buraya alıyorum. Demek istediğimi anlıyacaksınız.

“Çocukken ben oynardım kendimle

Yalnızlıkla hayaller peşinde

Simdi senle beraber olsak da

Ben yalnızım yalnızlık özümde

Bu yalnızlık içime işlemiş

Çıkartamazsın çünkü o senden eski

Bu yalnızlık içime işlemiş

Çıkartamazsın çünkü o benden biri…”

Haşmet Babaoğlu

http://mnelam.blogcu.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Similar topics

-

» Beni Benden Al

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz