Varlıkların en şereflisi olarak yaratılan insan için dünya, geçici bir konaklama yeridir. Bir ayet-i kerimede dünyaya geliş gayemiz şöyle bildirilmiştir: "O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır..." (Mülk sûresi 2).
İnsanın bu dünyada yaptığı her şeyin kayıt altına alındığını haber veren Yüce Rabbimiz "Üstelik, biri insanın sağ tarafında biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir meslek bulunmasın" (Kâf sûresi 17 18); "Nihayet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler" (Fussilet sûresi 20) buyurmuştur.
Ahiret hazırlığı için insanın, her şeyden önce Allah’a ve ahiret gününe inanması gerekir. İnançsız bir iş ve amelin hiç kimseye bir faydası olmayacaktır.
İnsanların yaptığı iyilik ve kötülükler öbür alemde tartılır. Nitekim bu husus: "Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz." (Enbiya sûresi 47)
ayetiyle haber verilmiştir.
Ahirette, iyi amel sahiplerinin kitabı sağından, kötü amel sahiplerinin kitabı da solundan verilecektir (Hakka sûresi 19,25). Kitabı sağından verilenler, Allah'ın kendileri için hazırladığı eşsiz cennete girecek; kitabı solundan verilenler ise yaptığının cezasını görecektir.
Ölüm bir yokluk değil ebedî hayatın başlangıcıdır. Bilinçli Müslüman dünya hayatının her bir anını en iyi değerlendirip ahireti için çok iyi hazırlık yapandır.
İnsanın bu dünyada yaptığı her şeyin kayıt altına alındığını haber veren Yüce Rabbimiz "Üstelik, biri insanın sağ tarafında biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir meslek bulunmasın" (Kâf sûresi 17 18); "Nihayet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler" (Fussilet sûresi 20) buyurmuştur.
Ahiret hazırlığı için insanın, her şeyden önce Allah’a ve ahiret gününe inanması gerekir. İnançsız bir iş ve amelin hiç kimseye bir faydası olmayacaktır.
İnsanların yaptığı iyilik ve kötülükler öbür alemde tartılır. Nitekim bu husus: "Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz." (Enbiya sûresi 47)
ayetiyle haber verilmiştir.
Ahirette, iyi amel sahiplerinin kitabı sağından, kötü amel sahiplerinin kitabı da solundan verilecektir (Hakka sûresi 19,25). Kitabı sağından verilenler, Allah'ın kendileri için hazırladığı eşsiz cennete girecek; kitabı solundan verilenler ise yaptığının cezasını görecektir.
Ölüm bir yokluk değil ebedî hayatın başlangıcıdır. Bilinçli Müslüman dünya hayatının her bir anını en iyi değerlendirip ahireti için çok iyi hazırlık yapandır.