Bana kızıl ordu günlerimi soruyorlar Helya. boğazımda derin ilmek izleri, bende onlara iblisin kâtibini soruyorum! hızla uzaklaşıyorlar yanımdan. çekinmiyorum Helya, korkmuyorumda; sokağına dayanıyorum. bir yosma bedenine davet ediyor. hayır diyorum hayır oruçluyum ben! kahkaha atıyor yosma ve hilali işaret ediyor:
- Hilal güneşten evvel görünür bugün, buneyin orucu şaşkın!
Durmadan kaçıyorum.. sokağına dayanamıyorum Helya!
Seninle bir konuşmamızı kayda almışlar. şehrin dilencilerinin ceplerinde ses kaydım, günlerdir beni taklid ediyorlar. ner olacak bu böyle Helya? besleme artık bu dilencileri ne olur. doyunca ağacımızı suluyorlar ama aç kalmayagörsünler; erik ağacımızın kökünü kemiriyorlar...
Helya! gitmeseydin sana rüzgarları satın, fırtınaları esir alırdım.. gitmeseydin iğde ağaçlarının tüm kokularını senin için çalardım.. başlanmamış şiirlerin şairi eylediğinden beridir, rüzgarların iniltileriyle iğde ağaçlarını yakıyorum kalbimde.. dibi görünmez uykulardan mahşer korkusuyla uyanıyorum..
Ne olmuş bu kente Helya? peygamber bedduası almışcasına, tufana tutulmuşcasına ecel kokuyor.. bak Helya bu zırh benim damatlığım. rutubet kokulu o şimendiferde kolay değil kırk gün, kırk gece kaldık. nasıl da çürümedi tırnaklarımız?
Duralım burda artık Helya! hadi sen terk beni gerisin geriye, ben bekleyeyim seni hiç dönmeyecekmişcesine..
Yeter Helya yeter! bu ilmek ne kadar daha beni keser?
Kerem Misali
- Hilal güneşten evvel görünür bugün, buneyin orucu şaşkın!
Durmadan kaçıyorum.. sokağına dayanamıyorum Helya!
Seninle bir konuşmamızı kayda almışlar. şehrin dilencilerinin ceplerinde ses kaydım, günlerdir beni taklid ediyorlar. ner olacak bu böyle Helya? besleme artık bu dilencileri ne olur. doyunca ağacımızı suluyorlar ama aç kalmayagörsünler; erik ağacımızın kökünü kemiriyorlar...
Helya! gitmeseydin sana rüzgarları satın, fırtınaları esir alırdım.. gitmeseydin iğde ağaçlarının tüm kokularını senin için çalardım.. başlanmamış şiirlerin şairi eylediğinden beridir, rüzgarların iniltileriyle iğde ağaçlarını yakıyorum kalbimde.. dibi görünmez uykulardan mahşer korkusuyla uyanıyorum..
Ne olmuş bu kente Helya? peygamber bedduası almışcasına, tufana tutulmuşcasına ecel kokuyor.. bak Helya bu zırh benim damatlığım. rutubet kokulu o şimendiferde kolay değil kırk gün, kırk gece kaldık. nasıl da çürümedi tırnaklarımız?
Duralım burda artık Helya! hadi sen terk beni gerisin geriye, ben bekleyeyim seni hiç dönmeyecekmişcesine..
Yeter Helya yeter! bu ilmek ne kadar daha beni keser?
Kerem Misali