Mnela'nın Denizi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Mnela'nın Denizi

Yaradanına sevdalı yürekler...

Dareyn Dergisi 31. Sayı Yayında!
 
 
Allah'ın kahretmediğini görüp şaşırma!
Mühlet verdiğini düşün ve ürper!
 
 

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

'Gizli gizli oruç tuttum'

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1:) 'Gizli gizli oruç tuttum' C.tesi Ekim 11, 2008 2:41 pm

SideLya

SideLya
Bronz Üye

Bronz Üye

11 Ekim 2008 11:02
Televizyonların ünlü yüzü Nefise Karatay, Ramazan bittiği için hüzünlenenlerden. Gizli gizli oruç tuttuğu günleri, özendiği iftar sofralarını ve el öpmeyi öğrenmeyi anlattı. Ramazan bitince, büyüklerimiz ‘Bu yıl da Ramazan geçti, seneye ya kısmet…’ diye iç geçirir. Her gidenin ardında bıraktığı iz gibi, Ramazan bittiğinde de içimize burukluk çöker. Bir yıl sonra o kutlu aya erişip erişmeyeceğimiz meçhuldür çünkü. Bereketine, rahmetine, mağfiretine ve faziletine bir daha ulaşamama ihtimali onunla dolu kalpleri neden böylesine üzdüğünü ise ancak büyüyünce anlarız. Biz de üzülürüz o zaman...

Şimdi şevval ayındayız. Gidenlerin ardından yakılan ağıt gibi, şevval ayı da biraz Ramazan’ın bitişine yakılan ağıt gibidir. Televizyonların ünlü yüzü Nefise Karatay da Ramazan bittiği için üzülen bir sima. Her ne kadar sağlık nedeniyle oruç tutamasa da Ramazan’ın bitmesi onu içten içe hüzünlendiriyor. Bu hüznünün nedenini ise söyleşimiz ilerledikçe anlıyoruz.

Çocukluğundan bu yana gizli gizli oruç tutan, arkadaşlarının evinde kurulan iftar sofralarına, sahur gecelerinin muhabbetine hayran olan Karatay, Ramazan’ın içinde hep ukde olarak kaldığını anlatıyor:

“Çocukluğumda çok zayıf olduğum için babam oruç tutmama izin vermezdi. Her anne-baba çocuğunun çok yemesini ister. Bizimkiler de öyleydi. Biz dört kardeşiz. Dördümüz de çok zayıftık. Ama ortaokul ve lisede okurken gizli gizli oruç tutardım. Annem beni idare eder, yemek yemişim gibi yapardı, babam anlamasın diye… Bazen arkadaşlarımın evine iftara giderdim, herkes iftar masasının etrafına otururdu. Kalabalık iftar sofralarına özenirdim. O günlerden beri Ramazan geldiği zaman çok sevinir, biterken de üzülürüm…”

‘El öpmeyi başkalarından öğrendim’

Karatay’ın çocukluğunu geçirdiği Almanya’daki evlerinde anne ve babanın rahatsızlığı nedeniyle pek iftar sofrası kurulmazmış. Arkadaşlarının evinde tanık olduğu o iftar sofrası ise Ramazan sevgisi aşılamış kalbine. 32 yaşında olan Karatay, geçen yıla kadar orucunu hiç bırakmamış. Geçirdiği mide rahatsızlığı sonucu bu yıl oruç tutamayan Karatay, “Geçen yıl bir iftarda çok hastalandım. Normalde tansiyonum 6’dır, 3’e düştü. İstifra etmeye başladım. Ondan sonra tutamadım. Keşke dayanabilsem, vücudum kaldırabilse de orucu bırakmasam. Çok huzur veriyor oruç tutmak.” diyor.

Ramazan’da iki tür insan tipiyle çok karşılaşırız: Oruç tutanlara şaşıranlar ve oruç tutmayanlara şaşıranlar… Nefise Karatay çevresindeki insanların, oruç tuttuğu için kendisine şaşırdığını ama kimseye aldırış etmediğini söylüyor. Kendi doğrularıyla, istediği gibi yaşıyor. “Kimsenin hakkımda ne düşündüğü umurumda değil, kimsenin fikrinden etkilenmem, kimseye de bir şeyi empoze etmeye çalışmam. İnsanlar şaşırıp kalabilir ama ben mutluluk duyuyorum.” diyor kendisi.

Çocuklar için bayram demek, güzel kıyafetlerini giyip bayram yerine eğlenmeye gitmek demek. Şeker, çikolata toplamak demek. En keyiflisi de büyüklerin ellerini öperek harçlıkları kapmak demek. Nefise Karatay, bayramların vazgeçilmezi olan el öpme âdetini de başkalarından görerek öğrenmiş. “Biz küçüktük, babam el öptürmezdi. Bizi çok severdi, çok sevgi gösterirdi, sevgi içinde büyüttü ama elini nedense öptürmezdi. Ben el öpmeyi başkalarından gördüm ve öğrendim.” diyor.

‘Şöhretten beslenmiyorum’

Ünlülerin yaptıkları her şey, söyledikleri her söz medyaya haber olarak yansıyor. Artık kimleri seviyor, neden hoşlanıyorlar, nerede yemek yiyip, nerede yaşıyorlar hepsini biliyoruz. Ancak bu duruma onların penceresinden bakmayı denersek nasıl bir tabloyla karşılaşırız acaba? Karatay, “Ben her şeyi belli bir noktaya kadar hayatıma sokuyorum. şöhretten beslenmiyorum. Normal hayatımda annemin-babamın kızı, kardeşlerimin kardeşi, arkadaşlarımın arkadaşıyım. Bu ünün egosuyla yaşamıyorum. Arkadaşlarım diyor ki, ‘Nefise senin ünlü olduğunu unutuyoruz.’, çünkü ben de unutuyorum.”

Kurtlar Vadisi dizisinden ayrıldıktan sonra ekranlarda görünmeyen Karatay, bugünlerde yeni projesinin hazırlığı içinde. Yakında özel bir televizyon kanalında turizmle ilgili haber aktüalite programı yapacak.

(Zaman - Cumartesi)

http://askimakber.blogcu.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Similar topics

-

» Sende Gizli

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz