İlk bahar gelince gül uykudan uyanır, kırmızı elbiseler giyer. Ben güle o elbiseleri kimin giydirdiğini biliyorum.
Bahar gelince söğütler de uyanır, yaya olarak gelirler, ırmağın kenarında namaz kılacaklarmış gibi saf hâline girerler.
İlkbaharda kırmızı elbiseler giyerek süslenen gül, kendini beğenir de o âciz bülbüle neler eder, neler eder!
Sonbahar bağlara, bahçelere çok cefâlar etti. Ama şimdi dikkat et de bak! İlkbahar ne vefâlar etmede.
Gülü de, bülbülü de, bahçe güzellerini de hatırlamak, onlardan bahsetmek birer bahanedir. Neden bunu yapıyorlar?
Neden güllerden, bülbüllerden, bahçe güzellerinden söz açıyorlar da onları yaratandan söz açmıyorlar?
''Bağ, gül, bülbül, güzeller hepsi birer bahanedir.
Bunların hepsinden maksat O'dur!''
Mevlânâ
Bahar gelince söğütler de uyanır, yaya olarak gelirler, ırmağın kenarında namaz kılacaklarmış gibi saf hâline girerler.
İlkbaharda kırmızı elbiseler giyerek süslenen gül, kendini beğenir de o âciz bülbüle neler eder, neler eder!
Sonbahar bağlara, bahçelere çok cefâlar etti. Ama şimdi dikkat et de bak! İlkbahar ne vefâlar etmede.
Gülü de, bülbülü de, bahçe güzellerini de hatırlamak, onlardan bahsetmek birer bahanedir. Neden bunu yapıyorlar?
Neden güllerden, bülbüllerden, bahçe güzellerinden söz açıyorlar da onları yaratandan söz açmıyorlar?
''Bağ, gül, bülbül, güzeller hepsi birer bahanedir.
Bunların hepsinden maksat O'dur!''
Mevlânâ